Şehir merkezinin arka yüzü yeni nesil için tasarlanmalı

Gayrimenkul sektöründe iktisatçıdan değerleme uzmanına, avukattan danışmanlara farklı alanlarda uzmanlığı bulunan profesyonellerin bir araya gelerek Nisan 2012’de Türkiye'nin ilk gayrimenkul think-tank'i (düşünce kuruluşu) olarak kurduğu ‘Gayrimenkul İçin Strateji Platformu’ (GİSP) 2017’de gündemi hareketlendirecek konular üzerinde çalışmalar yürütüyor. Kentsel dönüşüm, teknoloji, gayrimenkulde yeni finansman seçenekleri ve İstanbul’un marka değerini artıracak projeleri kapsayan bu çalışmaların arasında yeni bir soruya da cevap aranıyor: ‘Yeni neslin değişen tercihlerini hesaba katarak nasıl bir yapılanmaya gidilebilir?’

Mekanları bir bütün olarak planlamak esas

Kentsel dönüşümle maksatın daha büyük binaları yıkıp daha güzel yerler yapmak değil, mekanları planlamak olduğunun altını çizen GİSP Başkanı Hakan Gümüş, “Gültepe, Çeliktepe, Kuştepe, Armutlu, Karanfilköy, Dolapdere gibi bölgeler şehrin en merkezi ve kıymetli yerlerinin hemen arkasında. Bu bölgeleri gecekondu işgalinden kurtararak dönüşüme katmak önemli. Ekim ayında gündeme gelen ve yapı stoğunun yüzde 65’i depreme dayanıksız ve ruhsatsız olan bölgelerin tek tek bina onayı almaksızın riskli alan ilan edilebilmesine olanak tanıyan yeni kentsel dönüşüm yönetmelik değişikliği de bu bölgelerde gündeme gelecek master planların önünü açıyor” dedi.

GİSP’in bir çalışma alanının yeni neslin gerçek konut ihtiyaçlarını belirlemek olduğunu aktaran Gümüş, “Bugün yapılan konutla yeni neslin ihtiyacı arasında çok fark var. Yeni kuşak ‘merkeze yakın olayım, merkeze tek vasıtayla gidebileyim, sosyalleşebileceğim yerler olsun’ istiyor. Yani bugün şehrin çeperlerinde güvenliklerle kapalı siteler içinde geliştirdiğimiz projeler artık anlamlı değil. Gültepe, Çeliktepe, Kuştepe, Armutlu, Karanfilköy, Dolapdere gibi bölgeler ise lokasyon olarak tam onların istekleriyle uyuşuyor. İşte buraları dönüştürürken yeni neslin isteklerini karşılayacak evler yapmanız lazım. Yeni ve inovatif işler üretmek zorundayız. Bununla ilgili çalışmaya başladık, mimarlarla konuyu tartışıyoruz” diye konuştu.

Gayrimenkul sertifikası yeni dönemin gündemi

Kamu yararına planlama ve düzenleyiciliğin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda olması ve özel-kamu işbirliğinin önemine değinen Gümüş, ortak alanları tasarlamanın önemine değinerek şöyle devam etti: “Belediyenin işi diyip geçmeyip sektör olarak buralarla ilgili kendi plancılarımızı, mimarlarımızı harekete geçirmeliyiz. Örneğin taksi durakları, çiçekçiler tasarlayalım, 1/1 ölçeğinde bile şehre dokunalım. Sivil toplum kuruluşları bunların işbirliği içinde yapılmasına önayak olabilirler.”

Yeni neslin tatil, birikim ve sosyalleşme alanlarında da var olmak istediği için gayrimenkule tüm parasını yatırmadan, ufak meblağlarla yatırım yapmaya yöneleceğini kaydeden Gümüş, gayrimenkul sertifikası ve gayrimenkul yatırım fonlarının bu noktada 2017 itibarıyla daha da önem kazanacağını kaydetti. Gümüş, “10 bin lirası olan bir kişinin dahi bir gayrimenkul projesinden hisse alabilmesi, bunun habercisi. İstediği zamanda sistemden hissesini satıp çıkabilmesi ve hissesi olduğu proje değerlendiği sürece küçük yatırımcı olarak kar sağlaması önemli… Oyun yeniden kuruluyor, bunu görebilenler ve göremeyenler olacak. Eski ezberler artık tasfiye ediliyor. Gayrimenkulün değeri düşmüyor ve sistemde devlet garantisi olduğu için hissenizin geçersiz olması da söz konusu olmuyor, istediğiniz zaman da nakte dönebiliyorsunuz” değerlendirmesinde bulundu.

Emlakjet Haber