Gündemin sektöre olumsuz etkisi orta vadede toparlanır

Kısa vadede konuta talep ve yatırımlarda düşme görülse de, orta vadede bu etkilerin kalıcı olmayacağını belirten uzmanlara göre, Merkez Bankası’nın faiz indiriminin konut kredisi maliyetlerine yansıtılacağı beklentisi, sektörün orta vadede umudu. Bu kapsamda yabancı yatırımlar da Körfez desteğiyle canlanabilir

[if gte mso 9]> 0 0 1 877 5000 ktütükt 41 11 5866 14.0 Normal 0 false false false TR JA X-NONE

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) son 4 ayda gerçekleştirdiği faiz koridorundaki indirimi, 15 Temmuz’da yaşanan darbe girişiminin ardından yinelemesi, hem reel sektöre hem de finans sektörüne moral verdi. Merkez Bankası, faiz koridorunun üst bandını 25 baz puan indirerek yüzde 8.75’e çekerek faiz koridorunu tarihin en düşüğüne çekmiş oldu, banka politika faizini değiştirmedi ve borçlanma faiz oranı yüzde 7.25 düzeyinde sabit tuttu. Bu tablo ise, emlak sektörünün canlanmasının beklendiği Eylül ayı döneminde konut faizlerine indirim olarak yansıması umudunu artırdı.

Konutta faiz orta vadede % 1’in altına inebilir

Türkiye’nin 15 Temmuz’da yaşadığı darbe girişiminin ardından olağanüstü hal ilan edilmesi ile Merkez Bankası'nın faiz indirim kararının gayrimenkul piyasasına olan etkilerini kısa ve orta vadede Emlakjet’e değerlendiren Destek Yatırım Menkul Değerler Araştırma Müdürü Murat Tufan, kısa süreli durağanlığın orta vadede kalıcı olmayacağını açıkladı.

Bu yılın Mart ayı itibarıyla faiz indirim hamlelerine başlayan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) beş toplantısında faiz koridorunun üst bandını toplamda 200 baz puan indirerek koridoru dar bir aralığa düşürdüğünü hatırlatan Tufan, “Merkez’in faiz indirimi bankacılık sektörüne maliyet avantajı sağlayacağından bu avantajın kredi maliyetlerine yansıtılacağı beklentisi, gayrimenkul sektörünün umudu oldu. Geldiğimiz noktada Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK)  yayımladığı son konut satış istatistiklerine göre, faiz indiriminin başladığı Mart ayından Haziran ayı sonuna kadar geçen sürede kredili konut satışları yüzde 8.8 artış kaydetti. TCMB verilerine göre ise, konut kredilerinin yıllık ortalaması son bir yılın en büyük düşüşünü kaydederek yüzde 13.61 seviyesine geriledi. Genel tabloya bakıldığında konut kredi faizlerindeki düşüş gayrimenkul piyasasını canlandırmış görünüyor. TCMB’nin sadeleştirme politikasına önümüzdeki günlerde de devam etmesiyle konut kredisinde psikolojik sınır olan yüzde 1 faiz oranının altına gerilemesi düşük maliyet açısından daha makul olacağından konut satışlarında artış görmemiz mümkün olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

Gündemin sektöre olumsuz etkisi orta vadede toparlanır

Jeopolitik konum yatırımları kısa vadede cazip kılmıyor

Öte yandan, ülkemizin jeopolitik konumunun konut sektörü yatırımlarını cazip kıldığını söylemenin de yanlış olacağını ifade eden Tufan, “Her ne kadar güvenlik endişeleri ve siyasi gelişmeler ön planda olsa da iç talebin yanında yabancı talebinin de artarak devam ettiğini görüyoruz. Kentsel dönüşüm projelerine verilen destek iç tarafta konut yatırımlarına teşviği artırmaya devam ediyor. Ayrıca Ortadoğu ülkelerinin Türkiye’ye olan ilgisi konut sektörü yatırımlarını canlı tutan bir diğer sebep olarak karşımıza çıkıyor” diye konuştu. Tüm bu sebeplerle birlikte önümüzdeki dönemde de konut sektörüne yatırımların devam etmesini beklediklerini belirten Tufan, kısa vadede yurtiçinde yaşanan gelişmelerin etkisiyle konut yatırımlarında ve başta turizm olmak üzere bazı sektörlerde yaşanan yavaşlamaların etkisiyle talepte bir miktar azalış görülebileceğini, ancak böyle bir senaryo olsa bile orta vadede kalıcı etki yaratmayabileceğini kaydetti.

Girişimcinin ‘işimize bakıyoruz’ mesajı olumlu

Gündemin sektöre olumsuz etkisi orta vadede toparlanır_1

Merkez Bankası faiz indirimini 25 baz puan yaparak, ekonominin genelde düzgün işlediğinin bir kanıtını ortaya koymak istediğini belirten ERA Gayrimenkul Türkiye Koordinatörü Sayın Mustafa Baygan ise “Ancak içinde bulunduğumuz özel durum nedeni ile reel faiz % 9’ların üzerine çıktı. Esasında normal şartlarda yapılan bu indirimin konut kredilerine daha fazla yansıması gerekirdi. Şartlar nedeni ile bunu kısa sürede göremedik ve göremeyebiliriz. Bugün konut kredileri 1.03 ile 1.27 arasında değişiyor. % 1’in altı kabul edilen psikolojik değer aşılabilirse kredi kullanım miktarının artması beklenebilir, aksi durumda beklenemez” diye konuştu.

Darbe girişimi sonrası iş dünyasının verdiği destek mesajlarının ve “Biz işimize bakıyoruz” yorumlarının takdire şayan olduğunu ifade eden Baygan, “Bütün bu mesajlar, en kötü şartlarda bile girişimcilerimizin çalışma tempoları ile ekonomiye verecekleri desteği işaret eder” dedi.

Yabancı için ‘güvenli yatırım noktası’ olmak kritik

Yabancı yatırımcıların henüz Türkiye’de konut almak için koşturmadıklarını ancak önümüzdeki günlerde güven ortamı sağlandıkça farklı değerlere ulaşılabileceğini dile getiren Baygan, “Bu arada gerek yerli gerekse yabancı yatırımcının yaptığı her yatırımın yıldan yıla değer artışı yaşadığı da bir gerçek. Yerli yatırımcı hem ihtiyaç hem de yatırım amaçlı yatırım yaptığı halde, özellikle Körfez bölgesi yatırımcısı Türkiye’yi güvenli yatırım noktası olduğu için tercih ediyordu. Türkiye için bu güvenli yatırım olma özelliğini kaybetmemek oldukça önemli. Biz ERA olarak bu kritik günlerin kısa zamanda geçeceğine inanıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

Mevcut yabancı yatırımcı potansiyeli ile ilgili bilgi veren Baygan, şöyle devam etti: “2015 yılının ilk 11 ayındaki verilere göre Türkiye’den 5 milyar dolarlık alım yaptı. Alımlarda metrekare bazında küçülme görüldü. Konut alımlarında metrekare ortalaması 353 metrekareden 216 metrekareye düşmüş. İlk sıralarda hep Körfez yatırımcısı olduğunu biliyoruz; Suudi Arabistan, Kuveyt  ve Irak gibi. Konut alım sayısında Irak liderliğini koruyor. 2016 yılının ilk çeyrek verilerine göre, yabancı yatırımcı tercihini sırası ile Muğla 189.000 metrekare, İstanbul 183.000 metrekare, Bursa 161.000 metrekare, Antalya 115.000 metrekare olarak kullandı. Yalova’da ise durum, 2015 yılının aynı döneminde 110.000 metrekare iken 2016 aynı dönemde 43000 metrekareye düşüyor. 2016 ilk 4 ayında yabancı konut alımı 5.233 adet olarak, 2015’in aynı dönemiyle benzer rakama ulaşıyor. Yıllık 25.000 adet civarındaki konut sayısı, 1.500.000’luk Türkiye genel rakamının yanında % 1.6 gibi küçük bir değer. Değerlendirmede yalnız konut alımları dikkate alınıyor.”

Emlakjet Haber

EndFragment

0 Takipçi