Faiz kararı için 24 Ocak belirleyici olacak

TCMB’nin daha sıkı bir para politikası gütmesi ile kredi maliyetlerinde olası bir artışın konut kredisinin cazibesini yitirmesini ve talebin de düşmesine etken olabileceğini belirten Destek Yatırım Araştırma Uzman Yardımcısı Aysun Göksu, “TCMB’nin 24 Ocak’taki ilk toplantısındaki faiz kararı, piyasanın canlılığını koruyabilmesi açısından önemli” dedi

2016 yılında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) düzenlemeleri ile bankaların düşen maliyetleri kredi faizlerine düşüş olarak yansırken, 2017’de konut kredisi faizlerinin seyri, satışların gidişatı açısından yine merak konusu... Satışa konu olan konut projeleri artarken yeni yılda da faiz oranlarının seyrinin satışları etkileyen en önemli faktör olarak karşımıza çıktığını kaydeden Destek Yatırım Araştırma Uzman Yardımcısı Aysun Göksu, enflasyondaki görünüm ve kurda gelinen seviyeler nedeniyle sadeleştirme adımlarına ara veren TCMB’nin politikalarının bu noktada önemli olacağını söyledi. Göksu, beklentilerini Emlakjet ’e aktardı.

Satışlarda yavaşlama ihtimali var

24 Ocak tarihinde yılın ilk toplantısını gerçekleştirecek olan TCMB’nin faiz kararının bir anlamda konut piyasasının canlılığını koruyabilmesi açısından önemli olduğunu kaydeden Göksu, “Döviz kurlarındaki oynaklığa karşı TCMB’nin faiz silahını kullanması bankaların maliyetlerine yansıyacağı gibi tüketiciye sunulan faiz oranlarına da yansıtılabilir. Yüzde 1 seviyesi üzerinde uygulanabilecek bir faiz oranı konut piyasasında satışların yavaşlamasına neden olabilir” dedi.

İpotekli satış Kasım’da % 71.4 artmıştı

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) son açıkladığı Kasım 2016 konut satış istatistikleri verisine göre ipotekli konut satışları, önceki yılın aynı ayına göre yüzde 71,4 oranında artış kaydetti. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı ise yüzde 36.9 olarak gerçekleşti. Rakamlardaki bu artışta TCMB’nin uyguladığı politikaların kredilere düşüş olarak yansımasından kaynaklandığını hatırlatan Göksu, “Kredi maliyetlerindeki düşüş, ipotekli konut kredisi kullanımını cazip hale getirmiş bulunuyor. Bu düşük faiz oranlarının önümüzdeki dönemlerde de korunması veya daha düşük faiz ortamının oluşması ipotekli konut satışlarındaki artışı destekleyebilir. Ancak TCMB’nin daha sıkı bir para politikası gütmesi ile kredi maliyetlerinde olası bir artış konut kredisinin cazibesini yitirmesini ve talebin de düşmesine etken olabilir” değerlendirmesinde bulundu.

% 1 seviyesi kredide psikolojik sınır

Göksu, şöyle devam etti: “Yeni yılda da TCMB’nin uyguladığı politikaların (yeni bir politika devreye alınmadığı takdirde) krediler üzerindeki etkisinin sürmesi beklenebilir. Dolayısıyla kredi faizlerindeki psikolojik eşik olan yüzde 1 seviyesinin altında kalınması ipotekli konut alımının cazibesini korumasına yardımcı olabilir. Aynı zamanda faiz oranlarının yanı sıra çimento ve demir gibi malzemelerin maliyetlerindeki artış ön planda olacaktır. Konut yapımında kullanılan bu maddelerin maliyet artışı konut fiyatlarına yansıtılabilir.”

Emlakjet Haber

0 Takipçi