Demirdeki fiyat artışına önlem çağrısı!

Demir fiyatındaki artışın enflasyon ve dövizdeki yükselişten daha fazla olduğunu söyleyen ATO Başkanı Gürsel Baran, “Bu durumun sürmesi, inşaat sektörüne darbe vurur. Demirde fiyat arttıkça inşaat sektöründe de tansiyon yükseliyor, önlem alınmalı” dedi

İnşaat sektörü nün ana gider kalemlerinden olan demir arzında yaşanan darboğaz, arza göre yüksek talep, demir fiyatlarında artışı da beraberinde getirdi. Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, demir fiyatlarındaki artışın enflasyon ve dövizdeki yükselişten daha fazla olduğunu belirterek, "Demirde fiyat arttıkça inşaat sektöründe de tansiyon yükseliyor" açıklamasını yaptı.

5 ayda tonu 1.830 TL’den 2.155 TL’ye geldi

Baran, yazılı açıklamasında, Ocak ayında piyasada tonu 1.830 lira civarında olan demirin Mayıs’ta 2.155 liraya yükseldiğine dikkati çekerek, "İnşaat sektörü demir fiyatlarındaki artıştan kaygılı durumda. Bu durumun sürmesi, Türkiye ekonomisinin lokomotifi konumundaki inşaat sektörüne darbe vurur" değerlendirmesinde bulundu.

Döviz düşerken demirdeki zam anlaşılır değil

İhalelerde inşaat maliyetlerinin yılbaşı fiyatları baz alınarak hesaplandığını anımsatan Baran, mağduriyet yaşanmaması için önlem alınmasını istedi. Baran, demir fiyatlarında geçmiş yıllarda yaşanan sorunlara da işaret ederek, şunları kaydetti: "İnşaat sektörü, var olan enflasyon ve döviz fiyatlarına ve hedeflenen fiyatlara göre maliyet hesabını yaptı. Şimdi, hele de döviz düşüyorken demir fiyatlarının artışı anlaşılır gibi değil. Bu artış ister istemez inşaat sektörünün ürünlerine de yansıyacaktır. Kamuya iş yapanların mağdur olmaması için fiyat farkı verilmesi gerekebilir. Konut fiyatları nın yükselmesi de kaçınılmaz görünüyor."

Demir eksikliği ve fiyat artışı, konut piyasasını nasıl etkiler?

Sektörde inşaat demiri eksikliğine yönelik tartışmalar var. Habertürk Gazetesi'ndeki habere göre, inşaat firmaları, "Türkiye’de demir, ithal edilen hurdalardan üretiliyor. Emtia fiyatları düşerken, hurda fiyatları ise artmıyorken ve işçilik, elektrik gibi giderler de sabitken demir fiyatlarının Ekim ayından itibaren kademeli olarak neden yükseliyor?" sorusuna cevap arıyor. Sektördeki bazı inşaat şirketleri, üreticilerin hem ihracata hem de iç talebe yetecek kadar üretim kapasiteleri olmasına rağmen fiyatları belirli bir noktaya getirip bir fiyat oluşturmak için kasıtlı manipülasyon yaptıklarını iddiasını getiriyor. Demir çelik üreticileri de bazı stokçu şirketleri suçluyor. Habertürk Gazetesi’nde yer alan habere göre, Rekabet Kurulu’nun müdahale etmesi gerektiği belirtilirken demirdeki bu sürecin hem konut teslimlerinin gecikmesine neden olacağı hem de toplam inşaat maliyetlerini, dolayısıyla konut fiyatlarını ortalama yüzde 2.5 artıracağı belirtiliyor. Yapılan açıklamalarda ortalama 500 bin TL’lik bir daire de tüketiciye 12 bin 500 TL’lik bir ek yük getirmesi bekleniyor.

Emlakjet Haber

0 Takipçi